IEA’nın Öngörüsü ve Batarya Temelli Enerji Depolama Sistemleri
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), dünyanın temiz enerji hedeflerine ulaşması için 2030 yılına kadar batarya temelli enerji depolama sistemlerinin günümüze göre 6 kat artması gerektiğini belirtmiştir. Günümüzde hızla yaygınlaşan bataryalı depolama sistemleri geçtiğimiz sene bir önceki seneye göre iki kattan fazla artış göstermiştir. IEA’nın gelecek senaryosuna göre 2030’da bataryalı enerji depolama sistemleri, tüm depolama sistemlerinin %90’ını oluşturacak.
Enerji depolamada bataryaların en büyük paya sahip olacağı öngörülmektedir. Geri kalan kısmın çoğunluğunu ise pompaj depolamalı hidroelektrik santralleri oluşturacaktır. IEA raporuna göre, bataryalardaki büyüme düşen maliyetler, inovasyon ve destekleyici sanayi politikalarının etkisiyle gerçekleşmiştir. Şebeke ve ev ölçeğindeki batarya kurulumlarında dünya çapında yıllık %130 büyüme gerçekleşerek 42 GW’lık kapasiteye ulaşılmıştır.
Lityum İyon Pil ve Maliyet Düşüşü
Lityum iyon pil maliyetlerinin son 15 senede %90’dan fazla düşmesi, bataryalı depolama sistemlerinin ve elektrikli araçların yaygınlaşmasında büyük rol oynamıştır. IEA’ya göre, lityum iyon piller enerji sektöründe toplam lityum iyon pil talebinin %90’ını oluşturmaktadır. 2030 yılına kadar %40’a varan bir maliyet düşüşü beklenmektedir.
IEA, sodyum iyon pillerin elektrikli araç pillerinin %10’undan daha azını oluşturacağını ancak sabit depolamada önemli bir paya ulaşacağını öngörmektedir. Sodyum iyon pillerin maliyetleri lityum-demir fosfattan (LFP) pillerden %30 daha düşük olduğu için tercih edilebilmektedir.
Enerji depolama sistemlerinde güneş panelleri ve bataryaların kombinasyonunun önemi de vurgulanmaktadır. Bu kombinasyonun, kömür ve doğalgaz gibi geleneksel enerji kaynaklarını geride bırakabilecek seviyede olduğu belirtilmektedir. IEA İcra Direktörü Fatih Birol, pil teknolojisinin enerji sektöründe oyunu değiştirdiğini ifade etmektedir.
